Finansal Bilgiler ve Risk Yönetimi
228
İş Bankası
2013 Faaliyet Raporu
TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş.
31.12.2013 Tarihli Konsolide Finansal Rapor
İçsel sermaye yeterliliği değerlendirme süreci kapsamında içsel sermaye gereksiniminin cari ve gelecek faaliyetler açısından
yeterliliğinin değerlendirilmesi amacıyla uygulanan yaklaşıma ilişkin bilgiler:
Banka tarafından, bilanço içi ve bilanço dışı varlık ve yükümlülüklerden kaynaklanan finansal riskler ile faaliyetler nedeniyle maruz
kalınan finansal olmayan risklerden kaynaklanabilecek zararlara karşı gereksinim duyulan sermaye düzeyinin belirlenmesi ve söz
konusu düzeyin, yasal ve içsel olarak belirlenmiş olan asgari seviyeler dikkate alınarak sürekliliğinin temini ve izlenmesi süreci
“Sermaye Yeterliliği Politikası” çerçevesinde yürütülmektedir.
Banka tarafından sermaye yeterlilik seviyesi; ekonomik konjonktür, risk faktörleri, bilanço yapısı ve büyüklüğü, kârlılık, temettü
politikası gibi unsurlarda meydana gelebilecek olası değişimler de dikkate alınarak analiz edilmekte ve izlenmektedir. Sermaye
yeterlilik seviyesine yönelik olarak ileriye dönük bir bakış açısıyla gerçekleştirilen analiz ve projeksiyon çalışmaları, Banka’nın
planlama ve karar alma süreçlerinde dikkate alınmaktadır.
Sermaye yeterliliği içsel değerlendirme süreci, yasal sermaye yeterliliğinin değerlendirilmesinin yanı sıra, Banka’nın maruz kaldığı
riskleri dahili bir perspektifle belirlemesini ve söz konusu risklere karşılık sahip olması gereken sermaye miktarını kendi usul ve
yöntemleri çerçevesinde değerlendirmesini de kapsamaktadır. Bahse konu süreç; sermayenin normal koşullardaki yeterliliğinin
değerlendirilmesi ile stres koşulları altında yapılan değerlendirmeleri ihtiva etmektedir.
Banka’nın içsel sermaye yeterliliğinin değerlendirilmesi sırasında; yasal sermaye yeterliliği kapsamında yer alan kredi riski, piyasa
riski ve operasyonel risklere ilave olarak Banka tarafından önemli olarak değerlendirilen ve sayısallaştırılabilir nitelikteki diğer riskler
için de genel kabul görmüş yöntemler çerçevesinde sermaye gereksinimi hesaplanmaktadır.
II. Kredi Riskine İlişkin Açıklamalar
1.
Kredi riski, işlemin karşı tarafının Grup ile yaptığı sözleşmenin gereklerine uymayarak, yükümlülüğünü kısmen ya da tamamen
zamanında yerine getirmemesinden ya da getirememesinden dolayı Grubun zarara uğrama ihtimali olarak tanımlanır.
Gruba bağlı bankalar ve finansal kuruluşlar plasman çalışmalarını faaliyet gösterdikleri ülkelerin yasal düzenlemeleri ile tanımlanan
kredi sınırlamalarına uygun olarak yürütmektedir.
Ana Ortaklık Banka’nın yürürlükteki mevzuat tarafından tanımlanmış kredi riski sınırlamaları karşısındaki durumu Yönetim Kurulunca
izlenir. Bu çerçevede, Risk Gruplarına ve Banka’nın da yer aldığı Banka Risk Grubuna kullandırılan krediler, büyük krediler ve ortaklık
paylarına ilişkin sınırlamalar, solo ve konsolide bazda hesaplanan özkaynak büyüklüğüne bağlı olarak belirlenmiş bulunan sınırlara
göre izlenmektedir.
Kredi müşterilerinin risk limitleri, yasal mevzuata uygun olmak koşuluyla, Şubeler, Bölge Müdürlükleri, Krediler Bölümleri, Kredilerden
Sorumlu Genel Müdür Yardımcıları, Genel Müdür, Kredi Komitesi ve Yönetim Kuruluna ait kredilendirme yetki limitleri çerçevesinde,
kredi müşterilerinin finansal durumlarına ve kredi ihtiyaçlarına göre tahsis edilmekte, gerekli görülmesi durumunda söz konusu
limitler değiştirilebilmektedir. Ayrıca, günlük olarak yapılan işlemlere ilişkin risk limitleri ve dağılımları günlük olarak izlenmektedir.
Buna ilave olarak, karşılaşılabilecek kredi riskini asgari düzeye indirebilmek amacıyla toplam plasmanın oransal olarak önemli bir
kısmını oluşturan borçlu ve borçlu grupları özel temerküz uygulaması kapsamında risk sınırlamasına tabi tutulmaktadır.
Kredi müşterilerinin coğrafi dağılımı, ülkemiz sınai ve ticari faaliyetlerinin yoğunlaşmasına paralel coğrafi dağılıma uygundur.
Kredi müşterilerinin sektörel dağılımı dönemsel olarak izlenmekte olup, sektörel anlamda bir risk yoğunlaşmasını önlemeye yönelik
olarak sektörel risk limitleri oluşturulmuştur.
Kredi müşterilerinin kredi değerlilikleri düzenli aralıklarla izlenmekte, bu amaca yönelik olarak geliştirilmiş derecelendirme
ve skorlama modelleri kullanılmakta, alınan hesap durumu belgelerinin ilgili mevzuatta değinilen şekilde denetlenmiş olması
sağlanmaktadır.