Türkiye'nin Bankası 2015 Faaliyet Raporu - page 37

37
Faaliyetler
İş Bankası’nın bilançosu, piyasa gelişmelerine uyum
sağlayan proaktif bir strateji ile yönetilmektedir.
HAZINE YÖNETIMI
Gelişmekte olan ülkelere yönelik
artan risk algısı ve sermaye
akımlarında yavaşlama
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz
artırım sürecine ne zaman ve ne hızda
başlayacağına yönelik beklentiler 2015
yılında piyasayı önemli ölçüde etkilemiştir.
Fed’in sıkılaştırma politikaları yakından
izlenirken, Avrupa Merkez Bankası (ECB)
genişlemeci para politikalarına devam
edeceğini açıklamıştır. Gelişmiş ülke
merkez bankalarının uyguladığı para
politikaları kendi içinde ayrışsa da nihai
olarak Türkiye’nin de içinde bulunduğu
gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye
akımları açısından belirleyici olmuş ve
gelişmekte olan ülkelere yönelik risk
algısının yüksek seyrettiği görülmüştür.
Çin’in büyüme verisinin 2015 yılı genelinde
beklentilerin altında kalmasının küresel
ekonomileri doğrudan veya dolaylı olarak
olumsuz etkileyeceği algısı güçlenmiş
ve yakından takip edilen bir diğer husus
olarak ele alınmıştır. Başta petrol olmak
üzere emtia fiyatlarındaki düşüş küresel
talep ve büyümeye yönelik endişelerin
temel kaynağı olarak görülürken, finansal
piyasalar üzerinde önemli ölçüde baskı
yaratmıştır.
2015 yılı yükselen risk primlerine paralel
olarak kur ve faiz hareketlerindeki dalga
boyunun geniş olduğu bir yıl olmuştur.
TCMB’nin sıkı para politikası,
piyasalardaki dalgalanmalar ve
finansal istikrarın korunması
Yurt içi piyasalarda faiz ve kurda dalgalı,
yukarı yönlü seyrin hâkim olduğu 2015
yılında Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası (TCMB), sıkı para politikasını
korumaya özen göstermiş; fiyat istikrarının
yanı sıra finansal istikrarın korunması
yönünde de zorunlu karşılıkları dinamik
bir şekilde kullanmıştır. Çekirdek dışı
yükümlülüklerde vadelerin uzamasını
teşvik etmek amacıyla kısa vadeli yabancı
para cinsinden yükümlülüklere ait zorunlu
karşılık oranlarında yılın başından itibaren
kademeli artırıma giden TCMB, rezerv
opsiyonu mekanizmasının (ROM) otomatik
dengeleyici özelliğinin güçlendirilmesi
ve döviz likiditesi ihtiyacının karşılanması
amacıyla da rezerv opsiyonu dilimlerinde
ve katsayılarında ayarlamalar yapmıştır.
Ayrıca, sermaye akımlarındaki zayıflama ve
küresel piyasalardaki dalgalanma dolayısıyla
bankacılık sektörünün döviz likiditesinin
desteklenebilmesi amacıyla bankalara
sağlanan döviz depo imkânı limitlerini
artırmış ve depo faiz oranlarında kademeli
iyileştirmelere gitmiştir.
Bankacılık sektörünün bilanço
kompozisyonu
Küresel gelişmelerin ve yurt içindeki
seçimlerin de etkisi ile ekonomik aktivitenin
ılımlı bir seyir izlediği 2015 yılında, TL
bazında sektörün bilanço büyümesi 2014
yılına göre 2,9 puan artmış ve %18,4
düzeyinde gerçekleşmiştir. 2015 yıl sonu
itibarıyla 2.237 milyar TL seviyesine
yükselen sektör aktif büyüklüğünün,
kurdan arındırılmış olarak bakıldığında %9,2
oranında arttığı görülmektedir.
Kredi hacmindeki artış, TL bazında önceki
seneye göre 0,7 puan yükselerek %20,1
düzeyinde gerçekleşmiştir. 2015 senesinde
%20,1 oranında büyüyen kredilerin sektör
bakiyesi yıl sonu itibarıyla 1.413
(*)
milyar TL
olup, kredilerin toplam aktifler içindeki
payı 2014 yılına paralel bir seyir izlemiş ve
%63,2
(*)
seviyesinde oluşmuştur. Yurt içi
seçimlerin yarattığı siyasi belirsizlik ortamı
ve fonlama maliyetinin yükselmesi, 2015
yılında büyüme ve kredi hacmi hususlarında
temel olumsuzluklar olarak yakından takip
edilmiştir.
Aynı dönemde sektörün toplammenkul
kıymetler portföyü 2014 yıl sonuna göre
4,2 puan artmıştır. Ancak bununla beraber
aktif büyümesinin 2015 yılında da krediler
kanalıyla sağlanması nedeniyle, aktifler
içindeki payı önceki yıla göre 1,2 puan
azalmış ve %14,4
(*)
seviyesine gerilemiştir.
2014 yılı genelinde %11,6 artış kaydeden
bankacılık sektörü mevduat bakiyesi
(bankalar mevduatı hariç), 2015 yılında
%18,6
(*)
seviyesinde artış göstermiştir. Söz
konusu büyümeye kurdan arındırılmış olarak
bakıldığında ise %8,5
(*)
ile sınırlı kaldığı
görülmektedir. TL mevduatların %8,4
(*)
büyüdüğü 2015 yılında, YP mevduatlar ABD
doları bazında %8,8
(*)
büyüme kaydetmiştir.
İlgili dönemde mevduatların pasifler içindeki
payı 2014 yılına paralel bir seyir izlemiş ve
%52,4
(*)
seviyesinde gerçekleşmiştir.
Sektörde mevduatın pasifler içerisindeki
ağırlığı gerek maliyet gerek büyüklük olarak
önemini korurken, vade uyumsuzluğunun
hafifletilmesi, kaynak çeşitliliğinin
artırılması ve toplammaliyetlerin azaltılması
çerçevesinde mevduat dışı kaynaklardan
2015 yılında da faydalanılmıştır.
(*)
Faiz tahakkuk ve reeskontları dikkate alınmaksızın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca yayınlanan aylık sektör verileri kullanılarak hesaplanmış
olup, sektör rakamlarında katılım bankaları hariç tutulmuştur.
I...,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36 38,39,40,41,42,43,44,45,46,47,...IV
Powered by FlippingBook