Genel Müdür'ün Mesajı

Kredi hacmini sektörün üzerinde bir performansla artıran İş Bankası, 2011 yıl sonu itibarıyla toplam kredilerini 2010 yıl sonuna kıyasla %42,6 oranında büyüterek 91,6 milyar TL’ye ulaştırmıştır.

Adnan Bali
Genel Müdür

İş Bankası’nın değerli hissedarları, müşterileri, çalışanları ve iş ortakları,

2011 yılı İş Bankası için başarılı bir yıl olmuştur.
Özel sektör bankaları arasındaki liderliğimizi pekiştirdiğimiz 2011 yılında kaydettiğimiz mali ve operasyonel sonuçlar, 87 yıllık köklü geleneğimiz, paydaşlarımızın desteği ve güven duyulan İş Bankası markası ile başarımızı sürdürülebilir kıldığımızı bir kez daha ortaya koymuştur.

Performansımızdan satır başları
İş Bankası yıl boyunca güçlü mali yapısını geliştirmeye devam etmiştir. Bankamız, 2011 yılında da aktif toplamı açısından Türkiye’nin en büyük özel bankası olmuştur. İş Bankası, yıl sonu itibarıyla, aktif büyüklüğünü bir önceki yıla göre %22,7 oranında artırarak 161,7 milyar TL’ye yükseltmiştir. Aynı dönemde özkaynaklarımız %5,3 oranında artış göstererek 17,9 milyar TL’ye ulaşmıştır. Net kâr, hedeflerimiz paralelinde ve 2,7 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, ortalama aktif ve özkaynak kârlılığımız ise sırasıyla %1,8 ve %15,2 olmuştur.

Türk parası ve yabancı para kredi hacmini sektörün üzerinde bir performansla artıran İş Bankası, 2011 yıl sonu itibarıyla toplam kredilerini 2010 yıl sonuna kıyasla %42,6 oranında büyüterek 91,6 milyar TL’ye ulaştırmıştır. Türkiye’de reel sektörün finansmanında en yüksek paya sahip banka olan İş Bankası, %14,1’lik toplam krediler pazar payıyla sektörde lider konumdadır.

Takipteki alacaklarına 2011 yılında da %100 karşılık ayırmayı sürdüren Bankamız, canlı kredilerdeki sağlıklı büyüme ve sorunlu kredi portföyündeki küçülme sonucunda 2010 yıl sonu itibarıyla %3,6 olan net takipteki alacaklar rasyosunu 2011 yılı sonunda %2,1’e düşürmüştür.

İş Bankası’nın mevduat büyüklüğü 2011 yılında 98,3 milyar TL seviyesine yükselmiştir. Kaynak temininde maliyet kontrolüne yönelik bir yaklaşım izleyen İş Bankası, müşterilerinin duyduğu güven ile yaygın şube ağı ve alternatif dağıtım kanalları sayesinde toplam mevduatta %14,2’lik pazar payı ile özel bankalar arasındaki lider konumunu sürdürmektedir.

Bankamız 2011 yılında kaynak yapısını çeşitlendirmek ve uygun maliyetli kaynak sağlamak amacıyla mevduat dışı fonlama kaynaklarına yoğunlaşmıştır. Tahvil ihracı, sendikasyon, seküritizasyon, ikili anlaşmalar yoluyla sağlanan krediler ve repodan oluşan mevduat dışı fonların toplam tutarı yıl sonu itibarıyla 34,4 milyar TL’ye ulaşmıştır.

Başlıca finansal sonuçlar ile özetlediğim 2011 yılı performansımız büyüme potansiyelimize işaret etmekte ve paydaşlarımız için değer üretme yetkinliğimizin ne denli güçlü olduğunu gözler önüne sermektedir.

Risk yönetimine her zamankinden daha çok önem verdiğimiz güncel konjonktürde, yaygın kredi portföyümüz aktif kalitesi ve etkin risk yönetimini ön planda tutan bir yapılanma arz etmektedir.

Yaygın kredi portföyü
87 yıldır ülke ekonomisinin ve reel sektörün ülkemizdeki en büyük destekleyicilerinden olan ve kriz zamanlarında bile istikrarlı tavrını sürdüren İş Bankası, 2011 yılında makroekonomik faaliyette kaydedilen güçlü büyümeye paralel olarak kredilendirme faaliyetlerini sürdürmüştür.

Kredi hacminde sağladığımız ve sektör ortalamasının üzerinde gerçekleşen büyüme, İş Bankası’nın reel sektörü destekleme ve ulusal ekonomiye katkı sağlama misyonuna ilişkin gayretinin ve kararlılığının açık bir göstergesi olmuştur.

Risk yönetimine her zamankinden daha çok önem verdiğimiz güncel konjonktürde,  yaygın kredi portföyümüz aktif kalitesi ve etkin risk yönetimini ön planda tutan bir yapılanma arz etmektedir.

2011 yılı stratejik hedeflerimiz
2011 yılında faaliyetlerimizin yürütülmesinde temel aldığımız stratejik hedeflerimizi

  • plasman çalışmalarında riskleri gözeten bir yaklaşımla iş hacminin artırılması,
  • kaynak maliyetimizin etkin bir şekilde yönetimi ve sürekli kontrol altında tutulması,
  • başta komisyon gelirleri olmak üzere faiz dışı gelirlerimizin artırılması,
  • operasyonel giderlerin etkin yönetimi ve kontrol altında tutulması,
  • teknolojiden gelir artırma ve maliyet azaltma amacıyla daha fazla yararlanılması,
  • iş süreçlerinin etkin yönetimi ile üretkenliğin artırılması

olarak özetleyebiliriz.


İş Bankası 2011 yılında müşteri kazanımı ve büyüme olanaklarını değerlendirmenin yanı sıra kârlılığın geliştirilmesini de hedeflemiş ve başarılı olmuştur. Bankamız, “müşteriye en yakın banka” olma stratejisi çerçevesinde kârlı ve sürdürülebilir büyüme için, risk yönetimi esasları dâhilinde verimlilik ve etkinlik prensiplerine dayalı, müşteri odaklı çözümler üretebilme yetkinliğine sahip esnek iş modelini uygulamaya devam etmiştir.

Müşteri sayısının artırılmasına yönelik hedeflerimize uygun olarak, 2011 yılında yeni şube açma çalışmalarımıza devam edilmiştir. İhtiyatlı bir yaklaşımla ve verimliliği gözeterek gerçekleştirdiğimiz şube açma faaliyetlerimizde özellikle piyasa payı kazanımı açısından potansiyel taşıyan yerlere öncelik verilmiştir. Yıl sonu itibarıyla Bankamızın toplam yurt içi şube sayısı 1.184’e ulaşmış, 2011 yılında yurt içi şube sayısındaki net artış 57 olmuştur. Hizmet altyapımızdaki bu genişlemeye paralel olarak 2011 yılında 2.031 yeni İş Bankalı kadromuza dâhil edilmiştir.

Süregelen küresel finansal krizin ulusal pazarımıza yansımaları ve sektörümüzdeki gelişmeler paralelinde, İş Bankası ana fonlama kaynağı olan mevduatın yanı sıra 2011 yılında yurt içi ve yurt dışı tahvil ihracına ağırlık vermiştir. Gerçekleştirilen ihraçlar yoluyla fon kaynaklarımızın ortalama vadesinin uzatılması, yapısal faiz oranı riskinin azaltılması ve orta vadeli krediler için ilave kaynak yaratılması gibi konularda önemli avantajlar sağlanmıştır.

2011 yılı aynı zamanda Bankamız hedefleri doğrultusunda, kurumsal yetenek ve uygulamalarımızın rekabet avantajı sağlayacak etkinlik ve kaliteye kavuşturulmasına yönelik olarak, müşteri ilişkileri yönetimi, kredi tahsis ve risk izleme, alternatif dağıtım kanalları yönetimi gibi stratejik öneme sahip konulardaki çalışmalarımıza yoğun olarak devam ettiğimiz bir dönem olmuştur.

Ulusal ve uluslararası piyasalarda sürdürülebilir kârlı büyüme
İş Bankası’nın orta ve uzun vadeli hedefi sermaye düzeyinde ve kârlılık göstergelerinde gelişim gösterilmesi ve sorunsuz bir kredi riski performansı ile “sürdürülebilir kârlı büyüme”nin sağlanmasıdır.

İş Bankası olarak, piyasa payını ve aktif kalitesini muhafaza ederken, müşterilerimizin ve çalışanlarımızın memnuniyetinin artırılmasıyla “sürdürülebilir”, yatırımcılarımızın talep ettiği ve Bankamızın sermaye maliyetiyle uyumlu getirilerin elde edilmesini sağlayarak “kârlı”, özsermaye büyümesi ile paralel piyasa payı ve bilanço gelişimi sergileyen “büyüme” temel amacımızdır.

Güncel konjonktürde ve önümüzdeki dönemde operasyonel verimlilik ve gider kontrolünün öneminin daha da artacağını öngörüyoruz. Verimlilik ve maliyet tabanının sürekli ve mümkün olan en düşük seviyede yönetilmesi rekabet eşiğini ve gücünü belirlemeye devam edecektir. Bu kapsamda, Bankamızda ürün ve hizmetlerimizin müşterilerimize en etkin şekilde sunulmasını teminen süreç iyileştirme, performans yönetimi ve yönetim raporlaması teknolojilerinin daha da geliştirilmesini hedefleyen altyapı çalışmalarına tüm hızıyla devam edilmektedir.

İçinde bulunduğumuz piyasa koşullarında kârlı ve sürdürülebilir büyüme performansı, Bankamızın etkin maliyet kontrolü ve gelir yaratımında istikrarı temin etmeye odaklı iş modeli ile mümkün olabilecektir.

Yurt içi büyüme stratejimiz, bankacılığın tüm alanlarında “müşteriye en yakın banka” olmaktır. Yurt içinde verimlilik, kârlılık ve sürdürülebilirlik temelinde oluşturulan büyüme stratejimiz, yurt dışı faaliyetlerimizde de aynı temeller çerçevesinde uygulanmaktadır. Yurt dışı stratejimizin temelinde; ülke ekonomisi için önem taşıyan uluslararası piyasalardaki etkinliğimizi en üst düzeye çıkartarak, esas faaliyet alanımız olan Türkiye finansal piyasalarındaki büyüme hedefimizi desteklemek ve söz konusu piyasaların sunduğu büyüme olanaklarından yararlanmak bulunmaktadır.

Yukarıda özetlenen strateji çerçevesinde, İş Bankası’nın öncelikle “bölgesel bir banka” daha sonra ise “uluslararası bir banka” olması öngörülmektedir. Bu kapsamdaki bir diğer hedefimiz ise henüz örgütlenmediğimiz, ancak gelecek vaat eden ve potansiyeli yüksek, Türkiye ile önemli ticari, siyasi ve kültürel ilişkilere sahip piyasalarda var olarak yurt dışı teşkilatımızı genişletmektir.

Uluslararası varlığımızı genişletme hedefimiz kapsamında, Balkanlar ve Orta Doğu dâhil yakın coğrafyamızda yer alan ülkeler izlenmektedir. Uygun koşullar oluştuğu takdirde bu piyasalardaki fırsatlar İş Bankası tarafından değerlendirilecek ve gerekli girişimler başlatılacaktır.

Dünya çapında yaşanan ekonomik krize rağmen 2011 yılında, Bankamızın öncelikle bölgesel daha sonra küresel bir banka olma vizyonu çerçevesinde çok önemli adımlar atılmıştır.

  • Şubat ayında İş Bankası Erbil Şubesi (Irak), Temmuz ayında İş Bankası İskele Şubesi (KKTC) hizmete geçmiştir.
  • Ağustos ayında Frankfurt merkezli iştirakimiz İşbank GmbH’ın Sofya Şubesi (Bulgaristan) açılmıştır.
  • İş Bankası tarihinde ilk kez bir banka satın alma işlemi gerçekleştirilerek, Moskova merkezli bir banka satın alınmıştır. Söz konusu yeni bankacılık iştirakimiz İşbank Rusya adı ile faaliyet göstermeye başlamıştır.


Bu yatırımlarımıza ilave olarak, Irak’ın Bağdat, Gürcistan’ın Batum, Kosova’nın Priştina, Pakistan’ın Karaçi ve Azerbaycan’ın Bakü şehirlerinde bankacılık faaliyetleri konusundaki imkânlar değerlendirilmektedir. Öte yandan, Mısır’da halihazırda temsilcilik düzeyinde bulunan bankacılık faaliyetlerimizin genişletilmesi yönündeki çalışmalarımız devam etmektedir.

2012 ve sonrasında, İş Bankası’nın bölgesel olarak genişlemesi ve Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki büyüme potansiyelinden yararlanmasına yönelik çalışmalarımız yoğun olarak devam edecektir. Bu kapsamda, özellikle Türkiye ile yüksek dış ticaret hacmi bulunan ve iş adamlarımızın yoğun olarak faaliyet gösterdiği ülkelerde inisiyatif alınması yönünde aktif çalışmalar gerçekleştirmeyi planlıyoruz.

Uluslararası varlığımızı genişletme hedefimiz kapsamında, Balkanlar ve Orta Doğu dâhil yakın coğrafyamızda yer alan ülkeler izlenmektedir.

Uluslararası kaynakları en uygun koşullarda müşterilerimize sunmaya devam ediyoruz.
Küresel finansal kriz koşullarının hüküm sürdüğü bir ortamda İş Bankası uygun maliyetli uluslararası kaynakları değerlendirmeye ve müşterilerinin kullanımına sunmaya devam etmiştir.

İş Bankası, 2011 yılının Mayıs ve Eylül aylarında iki sendikasyon kredisini başarıyla tamamlamıştır. Bankamız, iki kredi ile toplam 1,229 milyar Euro ve 649 milyon ABD Doları tutarlarında kaynak sağlamıştır. Bankamız sendikasyon kredilerine ek olarak gerek muhabir ilişkileri kapsamında geliştirdiği güçlü ikili işbirlikleri, gerekse uluslararası kalkınma ve yatırım ajanslarıyla olan ortak çalışmaları kapsamında da müşterilerinin farklı ölçek ve vadelerdeki kaynak ihtiyacına katkıda bulunmaya devam etmektedir.

Uluslararası bir hizmet sağlayıcı olma yolunda emin adımlarla ilerleyişini sürdürmekte olan Bankamız, küresel ölçekte kendisine duyulan güveni ve markamızın itibarını önemli bir büyüme kaldıracı olarak görmektedir ve bu alanlardaki çalışmalarına kararlılıkla devam edecektir.

2011 yılı global ekonomiye ilişkin risklerin yeniden artış eğilimine girdiği bir yıl olmuştur.
Makroekonomik risklerdeki artışta özellikle AB üyesi bazı ülkelerin yüksek kamu borçlarının sürdürülebilirliğine ilişkin endişeler etkili olmuştur. Küresel ekonomideki sorunların kısa vadede çözülemeyeceğine yönelik görüşler ağırlık kazanırken bu durum 2011 yılı boyunca beklenti yönetimini fazlasıyla güçleştirmiştir. Bu ortamda, piyasa ve likidite riski tüm dünyada yükselme trendindedir.

Bankaların fonlama maliyetlerindeki artış ve birçok gelişmiş ülkede büyüme oranlarının tahminlerin altında gerçekleşmesi küresel ekonomi için kredi riskini de artırmaktadır.

Birçok ülkeye kıyasla, Türkiye ekonomisinin makroekonomik verileri daha olumlu bir görünüme işaret etmektedir. Gelişmiş ülke ekonomilerinde kriz sonrası dönemde yeniden büyümenin sağlanmasında zorluk çekilirken, 2011 yılında Türkiye dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer alma başarısını göstermiştir. Kamu maliyesi tarafında, özellikle Euro Bölgesi ülkelerinde yüksek borç stokları ve bütçe açıkları nedeniyle sorunlar yaşanırken, Türkiye’nin kamu borç stokunun GSYH’ye oranı gerilemeye devam etmektedir. Diğer taraftan, 2011 yılında iç ve dış talep dinamiklerindeki ayrışmaya bağlı olarak cari açıktaki bozulmanın önemli boyutlara ulaşması; dikkatleri iç ve dış talep göstergeleri ile döviz kurlarına ilişkin gelişmelere çekmiş ve TCMB’yi para politikasını fiyat istikrarının yanı sıra finansal istikrarı da gözetecek bir çerçevede şekillendirmeye yöneltmiştir.

Markamızın küresel değerini daha ileriye taşımaya yönelik atılımlarımızla yolumuza her zaman olduğu gibi kararlılıkla devam ediyoruz.

Öngörülerimiz 2012 yılının dünya için kolay bir yıl olmayacağı yönündedir.
Mevcut küresel ekonomik ortamda, yaygın saha örgütlenmesi, yoğun müşteri teması ve her türlü ihtiyacı karşılamaya imkân veren yeterli ürün ve hizmet gamıyla İş Bankası, Türkiye ekonomisinin temel destekçilerinden biri olmaya devam edecektir. Bankamız, 2012 yılında dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler doğrultusunda sağlıklı plasman anlayışından taviz vermeden kredi portföyündeki büyüme trendini sürdürmeye kararlıdır. Gelecek yıl da bilanço büyümemizin 2011 yılında olduğu gibi ağırlıklı olarak kredi hacmindeki artış kaynaklı olmasını hedefliyoruz.

İş Bankası kuruluşundan bu yana olduğu gibi, 2012 yılında da risk odaklı bir yaklaşımla hareket etmeye; kredi portföyünün gelişimi, risk dağılımı ve kredi türlerinin çeşitliliği gibi hususlar açısından daha hızlı ve kaliteli tahsis ve izlemeyi hedefleyen süreçlerini ödünsüz olarak uygulamaya devam edecektir.

Liderlik ve öncülük
Cumhuriyet dönemi bankacılığının kurucusu, günümüzün özel bankalar arasındaki lideri ve öncüsü olan İş Bankası güçlü insan kaynağı, sağlıklı mali yapısı, yaygın hizmet ağı ve her geçen dönem artan sermayedar desteğiyle yoluna kararlılıkla devam etmektedir. Markamızın küresel değerini daha ileriye taşımaya yönelik atılımlarımızla yolumuza her zaman olduğu gibi kararlılıkla devam ediyoruz.

Küresel finansal krizin 2012 ve sonrasında arz edeceği olası zor piyasa koşullarında hane halkını ve iş dünyasını artan oranda desteklemeye kararlıyız ve bunun için gerekli olan güce sahibiz.

Türkiye İş Bankası adına her zamanki destekleri için hissedarlarımıza, güvenleri için müşterilerimize ve iş ortaklarımıza, emekleri için tüm çalışanlarımıza teşekkür ederim.

Adnan Bali
Genel Müdür


Notu ekle     Vazgeç